Askeri Yüksek İdari Mahkemesi'nin Tarihsel Gelişimi

From Hukuk Wiki

Cumhuriyetin ilâni ile birlikte ülkemizde, asker kisilerin askerlikten dogan ihtilaflarinin çözümlenmesi çesitli hukuki esaslara dayandirilmis; idare hukukunun gelisimine paralel olarak da, bu ihtilaflarin çözüldügü merciler farklilik göstermistir. Osmanli Imparatorlugunun son dönemi ile birlikte gelisen idari yargi, zaman içerisinde bugünkü yapisina kavusmus; bu gelisme ile birlikte, önceleri genel idari yargi sistemi içerisinde yer alan asker kisilerin durumu, sonralari idari yargi sisteminden ayrilarak bagimsiz bir hüviyete bürünmüstür.

Cumhuriyet ilâni sonrasinda gelisen bu süreç, sirasiyla su sekilde gerçeklesmistir:

I. Cumhuriyet Dönemi Baslarinda Danistay'in Tutumu (1927-1928): Cumhuriyetin ilk yillarinda, 1924 Anayasasi ile idari dava ve uyusmazliklarin çözümü ile görevlendirilen Danistay, 6 Temmuz 1927 tarihinde fiilen göreve baslamis ve asker kisiler tarafindan açilan ilk davalari da yetkisi içinde görerek sonuçlandirmistir.

Asker kisiler tarafindan ilk dava, 24 Kânunu Sani 1340 (1924) tarih ve 400 sayili kanuna dayanilarak açilmistir. Bu kanun hükümleri geregince, terfi etmeleri gerektigi halde, terfi ettirilmediklerinden bahisle, aksine tesis edilen islemlerin iptali ve bu suretle magduriyetlerinin önlenmesi için asker kisilerce açilan davalari, Danistay, görevi içerisinde görerek, isin esasini incelemistir.

II. Türkiye Büyük Millet Meclisinin 457 Sayili Tefsir Karari (1 Aralik 1928):

Danistay'in, bir subay tarafindan 400 sayili Kanuna dayanarak rütbesinin bir derece yükseltilmesi gerekirken, sicilinin yeterli olmadigi iddia edilerek, yükseltilmesinin yapilmadigindan bahisle açtigi davada kendisini görevli görmesi ve dava dilekçesinin Milli Savunma Bakanligina gönderilerek, Bakanligin savunmasinin istenmesi üzerine, Milli Savunma Bakanligi Basbakanlik araciligiyla Türkiye Büyük Millet Meclisinden tefsir isteginde bulunmus ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin 1 Aralik 1928 tarih ve 457 sayili tefsir karari ile de, açilan bu idari davaya bakmak yetkisinin Danistay'da olmadigi belirtilmistir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi bu kararinda, bir subayin söz konusu kanuna göre mükafatlandirilmasinin, her seyden önce hizmet ve liyakat derecesinin, hiyerarsik amirlerinin bilfiil isbasinda hasil edecegi ve dogrudan dogruya meslek ve ihtisasinin ortaya koyacagi takdir ve kanaate bagli oldugunu, bu takdirin herhangi bir kurul tarafindan nazari olarak elestirilmesinin hukuken mümkün olmadigini ifade etmektedir.

Ögretide, bu Meclis kararinin; idari tasarrufun bütününü "Idari muamelât ve mukarrerat" kabul etmemesi nedeniyle, hukuki dayanaktan yoksun oldugu, bu kararin Türk Idare Hukuku tarihinde önemli bir rolü oldugu, çünkü "Hükümet Tasarrufu" fikrinin Türkiye'de ilk defa bu kararla ortaya atilmis oldugu belirtilmistir.

III. Türkiye Büyük Millet Meclisinin Tefsir Kararindan Sonraki Dönemde Gelismeler (1928-1934) :

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 457 sayili tefsir kararindan sonra da, asker kisiler, haklarinda Milli Savunma Bakanliginca tesis edilen idari islem ve eylemlerden dolayi Danistay'da dava açmaya devam etmislerdir.

Bu dönemde, sicil yoluyla emekliye ayrilan bir subayin Danistay'da dava açmasi üzerine, Danistay'ca davaci subayin sicil dosyasi Milli Savunma Bakanligindan istenmis, Bakanlik 13 Subat 1932 tarih ve 3414 sayili yazisi ile 457 sayili Türkiye Büyük Millet Meclisi tefsir kararini ileri sürerek sicil dosyasini göndermemis; Danistay da Bakanliga yazdigi yazida, 457 sayili tefsir kararinin bu davada uygulama yeri olmadigini, sözkonusu kararin özel bir kanuna (400 sayili kanun) iliskin olarak alinmis oldugunu belirterek, sicil dosyasini yeniden talep etmistir.

Sözkonusu talep hakkinda bir karara varilmak üzere, durum silsileler yoluyla Türkiye Büyük Millet Meclisine iletilmistir. Talep hakkinda Meclis kararina esas olmak üzere, konu Adalet ve Milli Savunma Komisyonlarinda ayri ayri görüsülmüs; Adalet Komisyonu, 457 sayili kararin bu dava ile ilgisi olmadigini, subaylarin siciline göre yükselme ve emekliye ayrilmalarina iliskin islemlerin, idari dava yoluyla Danistay'ca incelenmesinin de askeri disiplin açisindan sakincali olabilecegini, bu durumda bu gibi islemlerin hem Danistay'da incelenmesine engel olacak, hem de ordunun kendi kurulusu içinde bir organ tarafindan incelenmesini mümkün kilacak bir sistem getirilmesinin gerekli oldugunu 17 Mayis 1934 tarih ve 33 sayili raporuyla belirtmis ve bu düsüncesini evraki ile birlikte Milli Savunma Komisyonuna iletmistir.

Yorum isteginin bir sonuca baglanmadigini gören Milli Savunma Bakanligi, Basbakanliga sundugu 13 Mart 1934 tarihli bir yazisi ile, bu konudaki düsüncesini yeniden belirtmis ve durumun incelenerek Türkiye Büyük Millet Meclisince bir karara varilmasini talep etmistir. Basbakanlik, Bakanligin sözkonusu yazisina karsi düsüncesini Danistay Baskanligindan sormus; Danistay da, 6 Nisan 1934 tarih ve 73/70 sayili karari ile, Bakanligin düsüncesinin Anayasaya ve Danistay Kanununa uygun olmadigini, idarenin islem ve eylemlerine karsi asker kisiler dahil, tüm vatandaslarin Danistay da dava açmalarinin tabii oldugunu, asker kisilerin ayricali olarak bu haktan yoksun birakilmalarinin yerinde olmadigini, bu gibi karar ve islemlerin Danistay'in yargi alani disinda sayilmasinin ve bu yolda Meclis'çe karar alinmasinin lüzum ve gereginin olmadigini, görüsü olarak Basbakanliga iletmistir.

Sözkonusu Danistay mütalâasi, Milli Savunma Bakanliginin yazisi ile birlikte Baskanlikça Türkiye Büyük Millet Meclisi Baskanligina gönderilerek, isin yorum yoluyla çözümlenmesi istenilmis ve bu yazilar, sözkonusu ilk yorum istegi ile birlestirilmistir.

IV. Zat islerinin Son Tektik Mercii Encümeni Dönemi (1934 -1938):

Danistay'in, ordunun disiplinine etkili ve tüm askeri nitelikteki eylem ve islemleri, Danistay Kanununun 19/A maddesinde belirtilen idari kararlardan sayarak açilaran davalara bakmakta direnmesi, ayrica Hükümetin üst üste yorum istekleri, Türkiye Büyük Millet Meclisini baska bir çözüm yoluna sevk etmistir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Savunma Komisyonu, söz konusu yorum istekleri ve bu konudaki Adalet Komisyonunun görüs ve önerilerini de dikkate alarak hazirladigi raporunda, Içisleri ve Adalet Komisyonlarinin düsüncesine katildigini belirtmis ve üst askeri makamlarin karar ve islemleri aleyhine yapilacak sikayet ve itirazlarin yeni ihdas edilecek olan "Zat Isleri Son Tetkik Mercii Encümeni" ne yapilmasinin öngörüldügünü belirterek, bu konuda bir kanun tasarisi hazirlamistir.

Milli Savunma Komisyonunca hazirlanan kanun tasarisi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 18 Haziran 1934 tarihli oturumunda 2515 sayili "Milli Müdafaa Vekâletinde Zat Isleri Son Tetkik Mercii Encümeni Teskili Hakkinda" kanun olarak kabul edilmistir.

Söz konusu kanuna göre; Milli Savunma Bakanliginda kurulacak olan bu komisyon, Genelkurmay Baskaninin ya da onun seçecegi bir kisinin baskanliginda toplanacak ve üyelerin atanmalari Cumhurbaskani'nca onaylanacaktir. Üyelerin ikisi Genelkurmay, ikisi de Milli Savunma Bakanligi Daire Baskanlarindan meydana gelmekteydi. Yani, bir baskan ve dört üyeden olusmaktaydi.

Bu kanuna göre, Milli Savunma Bakanliginda teskil edilmesi öngörülen Zat Islerinin Son Tetkik Mercii Encümeni faaliyete geçerek, subaylarla askeri memurlarin "terfi, tebdil, nakil, tayin, emeklilik"den dogan sikayetlerini incelemeye baslamistir. Bu suretle, bu konularda askeri kisilerle bunlarin emeklilerinin Danistay'a basvurmalari yasaklanarak, teskil edilen encümen yetkili kilinmakta; ancak, encümenin kararlarina karsi Türkiye Büyük Millet Meclisine itiraz yoluyla müracaat edilebilecegi esasi getirilmekteydi.

Fakat, bu kanunla bir tezat da ortaya çikmaktaydi. "Askeri hizmet"e iliskin idari islemlerin yargi denetimi askeri disipline aykiri görülürken; siyasetten tamamen uzak kalmasi gereken ordu mensuplarinin, siyasi bir kurulus olan Türkiye Büyük Millet Meclisine müracaata mecbur tutulmasi ve bu suretle idari yargi denetimi yerine siyasi bir denetim esasinin kabulü, açiklanmasi güç ve mahzurlu bir çözüm yoluydu.

V. Askeri Idari Davalara Askeri Yargitay'da Bakilmasi (1938-1953) :

Zat Islerinin Son Tetkik Mercii Encümeni Teskiline Daire Kanun dört yil yürürlükte kalmis, ancak Encümen kararlari aleyhine Türkiye Büyük Millet Meclisine yapilan itirazlarin ve ihtilaflarin artmasiyla, askerligin esasi olan "itimat"in sarsilmakta oldugu görülerek; bu tür islemler hakkindan yeniden yargisal denetim tesisi yoluna gidilmistir.

Diyarbakir Milletvekili Kazim SEVÜKTEKIN ve Erzurum Milletvekili Sükrü KOÇAK tarafindan hazirlanan "Milli Müdafaa Vekaletinde Zat Isleri Son Tetkik Mercii Encümeni Teskili Hakkindaki 2515 sayili Kanunun Degistirilmesine Dair" kanun teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüsülerek 30.5.1938 tarih ve 3410 sayili "Askerlerin Zat Islerine Taalluk Eden Davalarin Tetkik ve Muhakeme Usulü Hakkinda Kanun" olarak kabul edilmistir.

Bu kanunla Zat Islerinin Son Tetkik Mercii Encümeni kaldirilmakta ve subaylarla askeri memurlarin yükselme, atanma, degistirilme ve emeklilikleri hakkindaki sikayetlerini inceleyip bir karar vermek üzere Askeri Yargitay bünyesinde özel bir daire kurulmaktaydi.

Böylelikle, askerlerin Askeri Yargitay nezdinde hak aramalari bu kanun ile saglanmaktaydi. Bu kanunun tatbikatinda, Askeri Yargitay'in muhakeme usulü bugünkü mevzuata benzemekle beraber, su farklar mevcuttu:

- Yürütmenin durdurulmasi esasi kabul edilmemisti.

- "Iktidarsizlik", "Askeri Seref" ve "Mesleki Ahlak"a uymayan fiillerden dolayi, yetkili sicil üstlerinin yazili düsünce ve kanaatleri üzerine tesis edilen ordudan ilisik kesme isleminin "maksat" yönünden hukuka aykiriligi ileri sürülüp iptal davasi açilamiyordu.

Kanunun ikinci maddesine göre, idari dava konusu olamayacak karar ve islemler su iki noktada toplanmisti:

- Mevzuat hükümlerine uygun olarak yetki içinde yapilan atama, yer degistirme hakkindaki karar ve islemler,

- Egitim, sevki idare, komuta ve disiplin islerine dair karar ve islemler.

3410 sayili bu kanun, askeri nitelikteki uyusmazliklarin bir yargi yerinde çözümü bakimindan ileri bir asama olmustur. Ancak, ögretide de elestirildigi üzere, o tarihlerde mensuplari güvenceden ve mesleki uzmanliktan, kendisi bagimsiz mahkeme niteliginden yoksun olan Askeri Yargitay'a bu yetkinin verilmesinin o tarihte yürürlükte olan 1924 Anayasasina aykiri oldugu ileri sürüldügü gibi; bu mahkemenin 3410 sayili Kanun çerçevesindeki idari yargi uygulamalari da ilgilileri tatmin etmemistir.

VI. Danistay'in Askeri Kisilerin Idari Davalarina Bakmakla Yetkili Kilinmasi (1953-1971) :

3410 sayili Kanun 15 yil yürürlükte kalmis ve 1953 yilinda Milli Savunma Bakanligi tarafindan, bu uygulamanin 1924 Anayasasinin 51 nci maddesine aykiri düstügü gerekçesiyle, 3410 sayili Kanunun kaldirilmasi hakkinda düzenlenen kanun tasarisi Basbakanliga sevkedilmistir.

Basbakanligin sevkettigi tasari, Türkiye Büyük Millet Meclisince görüsülmüs ve 13.7.1953 tarih ve 6142 sayili Kanun olarak kabul edilmistir. Böylelikle kanunun yayinlandigi 17.7.1953 tarihinden itibaren, asker kisilerin idari eylem ve islemler aleyhine açtiklari davalar Danistay'da görülmeye baslanmistir.

Bu uygulama 1961 Anayasasinin kabulünden sonra da degismemistir. Ancak, 1971 Anayasa degisikligi sirasinda bu konu yeniden gündeme gelmistir.

Bu sekilde Danistay, 1953 yilindan 1971 yilina kadar 18 yil süreyle asker kisilerin idari davalarina fiilen bakmistir.

VII. 1971 Anayasa Degisikligi Döneminde Gelismeler :

1971 Anayasa degisikligi sirasinda, asker kisilerin idari islem ve eylemlerden dogan davalarinin Danistay'dan alinarak, kurulan Askeri Yüksek Idare Mahkemesine verilmesinde, Danistay'in geçmis uygulamalarinin da rol oynadigi ögretide ifade edilmistir.

Ögretide belirtilen bu görüsler, bilahare 1602 sayili Askeri Yüksek Idare Mahkemesi Kanununun gerekçesinde aynen yer almistir.

12 Mart 1971 Muhtirasindan sonra, 1961 Anayasasinda yapilmasi öngörülen degisiklikler arasinda, asker kisilerin idari yargiya iliskin davalarinin Danistay'dan alinarak Askeri Yargitay'a birakilmasi öngörülmüstür.

Böylelikle, zamanin Hükümet Baskaninca hazirlanan ve Parlamentoya götürülen tasarida, Askeri Yargitay'a 3410 sayili Kanunla daha önce verilmis olan idare yargisi görevinin yeniden verilmesi düsünülmüstür.

Hükümetçe hazirlanan ilk teklifte, Anayasa'nin Askeri Yargitay'i düzenleyen 141 nci maddesi degistiriliyor ve Askeri Yargitay bünyesinde ceza dairelerinin yanisira, idari dava daireleri de teskil edilerek; asker kisilerin idari davalarinin bu dairelerde görülmesi esasi getiriliyordu.

Anayasa degisikligine iliskin Hükümet tasarisinin açiklanmasini takiben, kamu oyunda süregelen tartismalar üzerine; Hükümet Baskani ikinci bir öneride bulunmus ve Askeri Yargitay yerine, Danistay'da kurulacak özel bir dairenin, asker kisilerin idari davalarina bakmasi formülünü ileri sürmüstür. Bu önerinin alternatifi olarak da, 140 nci maddenin içinde Danistay'dan sonra "Askeri Danistay" kurulmasi öngörülmekteydi.

Yukaridaki açiklamadan da görülecegi üzere, Hükümetin asker kisilerin idari davalari ile ilgili olarak;

(a) Askeri Yargitay'da özel daire,

(b) Danistay'da özel daire,

(c) Askeri Danistay kurulmasi seklinde üç ayri teklifte bulundugu anlasilmaktadir.

Hükümetin, Anayasa'da degistirilmesi istenen maddelere iliskin bu üç ayri teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisinde Partilerarasi bir komisyonda müzakere edilmis; yapilan görüsmeler sonunda, Hükümetçe önerilen üç teklif arasindan, asker kisilerin idari davalarinin Askeri Yargitay'da kurulacak özel bir dairede görülmesi esasi benimsenmistir.

Partilerarasi komisyonun üzerinde mutabakata vardigi metin, 430 üyenin verdigi teklif ile Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine getirilmistir.

Sözkonusu tasarinin Millet Meclisinde görüsülmesi, Millet Meclisi Iç Tüzügünün amir hükmü geregince iki kez yapilmistir.

Madde ile ilgili ilk görüsmeler, Millet Meclisinin 29.8.1971 tarihli 158 nci birlesiminde yapilmistir.

Tasarinin bu birinci görüsülmesinde, yapilan konusma ve tartismalar sonunda, maddenin oylanmasina geçilmis ve Askeri Yargitay'da özel bir daire kurulmasina iliskin degisiklik metni, (368) kabul ve (1) red oyu sonucunda, üçte iki kabul oyu saglanmis oldugundan, maddenin birinci görüsülmesi tamamlanmistir.

Maddeyle ilgili ikinci görüsme, Millet Meclisinin 5.9.1971 tarihli 162 nci Birlesiminde yapilmistir.

Birlesimin baslangicinda, zamanin Adalet Bakani, Meclis Baskanligina bir önerge vererek, birinci görüsmede kabul edilen metnin disinda, müstakil bir Askeri Yüksek Idare Mahkemesi kurulmasini ihtiva eden bir metnin, Anayasanin 140 nci maddesine son fikra olarak eklenmesini istemistir.

Bu önerge üzerine görüsü sorulan Anayasa Komisyonu, önergenin incelenmek üzere kendilerine havalesini istemis; bilahare ayni gün aksami yapilan üçüncü oturumda, üç siyasi parti grubuna mensup bazi milletvekilleri ayni mahiyette bir önergeyi Meclis Baskanligina sunmustur. Anayasa Komisyonu, bu önergenin de kendisine havalesini istemistir.

Verilen bu önergeden sonra söz alan Adalet Bakani, üç siyasi parti grubunun ayni mahiyette önergeler vermesi nedeniyle, kendisinin bu önergelere katildigini belirtmis ve kisisel önergesini geri almistir.

Daha sonra söz alan Anayasa Komisyonu Baskani; Anayasa'nin 140 nci maddesinde yapilan degisikligin gerekçesinin, adli yargi ile idari yarginin bünyesinden dogan farklilik oldugunu, bu farklilik nedeniyle komisyonun bu teklife katilarak, maddeyi yeniden düzenledigini, bunda baska bir sebep aramaya gerek olmadigini belirtmistir.

Yapilan bu konusmalardan sonra, baskaca söz alan kimse olmadigindan, maddenin ikinci görüsülmesi tamamlanmis ve maddeyle ilgili olarak yapilan oylama sonucunda, (315) kabul, (33) red oyu verilmis ve Anayasanin öngördügü üçte iki oraninda kabul oyu saglanmis olmakla, madde bu sekilde kabul edilmis ve bilahare Cumhuriyet Senatosundan da aynen görüsmesiz geçerek Anayasa degisikligi olarak kanunlasmistir.

VIII. Askeri Yüksek Idare Mahkemesi Kanununun Kabulü:

Anayasanin 140 nci maddesine iliskin Anayasa degisikligi Resmi Gazetede yayinlandiktan sonra, Askeri Yüksek Idare Mahkemesi Kanun Tasarisi Hükümetçe 24.2.1972 tarihinde hazirlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulmustur.

Tasarinin gerekçesinde, Askeri Yüksek Idare Mahkemesinin kurulusunu gerektiren nedenler açiklanmakta ve Anayasa dogrultusunda gerekli düzenlemenin yapildigi belirtilmektedir.

Hazirlanmasindaki etken ve sebepleri göstermesi açisindan, gerekçeden bazi alintilar yapmak yerinde olacaktir :

"...Silahli Kuvvetlerin mülki idareden çok farkli özellikleri dikkate alinmadan genel idare içinde düsünülerek, yargisal denetiminin Danistay'a birakilmis olmasi umulan neticeyi vermemistir...Uzun yillarin tecrübesi ve elde edilen sonuca göre, Silahli Kuvvetlerin özelligine ve onun kendine özgü hassas birlesimine uygun bir yapida, ayri bir yargi organinin meydana getirilmesine ihtiyaç duyulmustur...askerler, sivil idarenin ve hiyerarsinin disinda, bagimsiz, üstün ve güçlü bir otoriteye tabidirler. Askerlerin mertebeler içindeki baglantilari, hukuki durum ve yükümlülükleri, tabi olduklari sert müeyyideler içindeki hareket imkanlari, bunlarin askeri bir açidan degerlendirilmesini zorunlu kilan ayri bir formasyonu gerektirir. Organik bakimdan mülki teskilata dahil olan Danistay'in, askerlerin özlük islerini sivil idareye paralel bir biçimde ele almasi, Silahli Kuvvetlerin hizmet gereklerine ters düsmektedir...Bu nedenlerle, Türk Silahli Kuvvetlerinin hizmetlerinden dogacak uyusmazlik ve çekismelerin en iyi sekilde ve yine askerler tarafindan takdir edilip çözümlenebilecegi ilkesi benimsenmis ve dolayisiyla Anayasanin 140 nci maddesine bu konu ile ilgili olarak bir fikra eklenmesi zorunlulugu dogmustur."

Tasaridaki bu genel mahiyetteki gerekçelerden sonra, Anayasa'nin 140 nci maddesindeki degisikligin kabulünü takiben yapilan elestirilerin, tasarida mümkün oldugunca dikkate alindigi ve Anayasa'nin genis ve muglak ibarelerinin tanimlanip sinirlandigi görülmektedir.

Anayasa metni üzerinde en çok tartisma yapilan konulardan birisi olan "Asker kisilere iliskin idari eylem ve islem"ler konusuna da açiklik getirilmis ve gerekçedeki tabirle "...tüm idare makamlarinin asker kisilere iliskin eylem ve islemlerinin bu mahkemeye gelmemesini saglamak bakimindan, maddede 'asker kisileri ilgilendiren ve askeri hizmete iliskin islem ve eylemler' deyimi kullanilmistir..."

Tasarida "Asker Kisilerle Ilgili" kavrami da belirli hale getirilmis ve bu kanunun uygulanmasinda asker kisiden maksadin; Türk Silahli Kuvvetlerinde görevli bulunan veya hizmetten ayrilmis olan subay, askeri memur, astsubay, askeri ögrenci, er ve erbaslar ile uzman çavus, uzman jandarma çavuslar ve sivil memurlar oldugu belirtilmistir.

Elestiri konusu yapilan, mahkemenin hakim üyeleri ile hakim sinifindan olmayan subay üyeleri ayirimi da, kanunun gerekçesinde su sekilde uzlastirilmistir:

"...Anayasanin öngördügü mahkemelerin bagimsizligi ve hakim teminati esaslarina göre düzenlenmis olmayan baskan ve üyeler memur statüsünde sayilirlar. Anayasa'nin açik hükmü karsisinda, memur statüsünde bulunacak olan Askeri Yüksek Idare Mahkemesi mensuplarini hakim, teskil ettikleri organi mahkeme niteliginde görmeye imkan olmayacagindan; bu mahkemeye atanacak baskan ve üyelerin teminati nazara alinarak üç sene süre kabul edilmis...keza, Anayasa'ya uygunlugu temin etmek için de, ekseriyet hakim sinifindan olanlara verilmis ve bu suretle askeri mahkemelere benzetilmistir..." denilmektedir.

Askeri Yüksek Idare Mahkemesi Kanununun gerekçesinde, mahkemenin Danistay'a esdeger bir yüksek mahkeme oldugu belirtildikten sonra; baskan ve üyelerin atanmalari konusunda Anayasa'nin 140 nci maddesinde bir hükmün bulunmadigi, bu konunun kanuni düzenlemeye birakildigi, bu nedenle atamaya yetkili makamin seçilmesinde, mahkemelerin bagimsizligi ve hakimlik teminati ilklerine uyulmasi zorunlulugu karsisinda, Askeri Yargitay üyelerinin seçimine benzer bir sistem getirildigi ifade edilmektedir.

Yukarida gerekçesinden ve getirilen düzenlemenin genel esaslarindan özetle bahsedilen Askeri Yüksek Idare Mahkemesi Kanun Tasarisi, Türkiye Büyük Millet Meclisince 4.7.1972 tarihinde 1602 sayili Kanun olarak kabul edilmis, kanun 20.7.1972 tarihli Resmi Gazetede yayinlanarak yürürlüge girmis ve Askeri Yüksek Idare Mahkemesi de baskan ve üyelerinin atanmalarini takiben Eylül 1972 tarihinde fiilen göreve baslamistir.

IX. Mahkemenin 1972-1981 Yillari Arasindaki Faaliyetleri:

1971 Anayasa degisikligi ile Türk Hukuk Sistemi içerisinde yerini alan Askeri Yüksek Idare Mahkemesi, Eylül 1972'de fiilen göreve basladigi tarihten itibaren, 2568 sayili Kanunun kabulüne kadar dokuz yili asan bir süre içerisinde yargilama görevini sürdürmüstür.

Mahkeme, bu süre zarfinda, bazi olumsuz görüs ve iddialarin aksine, hukuk ilkelerinden sapmadan, kamu yarari dogrultusunda, adalet ve hakkaniyet çerçevesinde görevini ifa etmistir.

Bu dönem içerisinde, mahkemenin verdigi çok önemli kararlara da rastlanmaktadir.

Bu meyanda, KKK.nin görevden alinmasi isleminin iptaline iliskin AYIM.Drl.Krl.nun 10.2.1978 tarih ve E.1977/23, K.1978/6 sayili karari (Lüleci, T.-Özbakan, H.:Askeri Yargi ile Ilgili Kanun ve Içtihatlar, C.5, Ankara 1973, sh.1494-71) ile Hv.K.K.ligi kadrosunun Orgenerallikten Korgenerallige indirilmesi ve bu kadroya asaleten bir korgeneralin atanmasina iliskin islemin iptaline dair AYIM.Drl.Krl.nun 16.7.1976 tarih ve E.1976/179, K.1976/240 sayili karari (Lüleci, T.-Özbakan, H.: age., sh.1494-48) örnek olarak sayilabilir.

X. 12 Eylül 1980 Sonrasi Durum :

12 Eylül 1980 tarihinden sonra, yapilmakta olan kanuni düzenlemeler çerçevesinde, isbasinda bulunan Hükümet tarafindan, Askeri Yüksek Idare Mahkemesinin kaldirilmasi öngörülmüs ve bu yolda bir kanun tasarisi hazirlanarak Milli Güvenlik Konseyine sunulmustur.

16 Ekim 1981 tarihini tasiyan bu tasarinin gerekçesinde; bu yüksek mahkemenin kurulmasi ile idari yargida bölünme oldugu, Danistay'in bir kisim görevlerinin Askeri Yüksek Idare Mahkemesine verildigi, on yila yakin bir süredir devam eden bu uygulamanin çesitli sakincalarinin görüldügü, Silahli Kuvvetlerin yönetimi ile ilgili olarak alinan çesitli idari kararlarin ve uygulanan islemlerin, Silahli Kuvvetler camiasi içinde hiyerarsi ve rütbe esasi disinda bir denetim sistemine tabi tutulmasinin, Silahli Kuvvetler yapisina ve geleneksel hiyerarsi ve disiplin anlayisina ters düstügü, bu sebeple Silahli Kuvvetler personeli ile diger asker kisilerin, kendilerini ilgilendiren islem ve eylemler hakkinda açacagi idari davalarin, diger idari davalar gibi Idare Mahkemeleri ve Danistay'da görülmesinin gerekli oldugu, açiklanan bu sebeplerle Askeri Yüksek Idare Mahkemesinin kaldirilarak, uygulamada Silahli Kuvvetlerin yönetimine hakim olan hiyerarsi ve disiplin anlayisina ters düsen bir sistemin uygulamadan kaldirildigi ve ayni zamanda bu yolla idari yargi reformu ile gerçeklestirilmesine çalisilan "Idari Yarginin Bütünlügü"nün de saglanmis olacagi belirtilmektedir.

Tasari, bu genel gerekçeden sonra 11 maddeden olusmaktaydi. Kanun tasarisini baslica su basliklar altinda degerlendirmek mümkündür:

- 1971 Anayasa degisikligi sonucu, Askeri Yüksek Idare Mahkemesinin kurulusu ile idari yargida bir bölünme meydana geldigi ve bunun iyi sonuçlar vermedigi doktrinin disinda, ilk kez bir resmi makam (Hükümet) tarafindan belirtilmektedir.

- Tasari ile, 1953-1971 yillari arasindaki sisteme geri dönülmesi ve asker kisilerin idari davalarinin Idare Mahkemeleri ile Danistay tarafindan görülmesi esasi öngörülmektedir.

- Askeri Yüksek Idare Mahkemesince devam eden davalar için geçici bir uygulama kabul edilmis; Danistay'da kurulacak ve lagvedilecek Askeri Yüksek Idare Mahkemesi üyelerinden meydana gelen bir özel dairenin, iki yil süre ile bu davalara bakacagi, bu sürenin sonunda bu özel dairenin de kaldirilacagi belirtilmistir.

Yukarida zikredilen "Askeri Yüksek Idare Mahkemesinin Kaldirilmasi Hakkinda" kanun tasarisi, Milli Güvenlik Konseyi Milli Savunma Komisyonunda incelenip, degerlendirilmis ve komisyonun görüsleri bir rapor halinde Konsey'e sunulmustur.

Komisyon raporunda yer alan görüsler su basliklar altinda incelenip degerlendirilebilir:

- Askeri Yüksek Idare Mahkemesi üyelerinin askeri hakim olmasi, yani rütbe itibariyle gerektiginde kendilerinden çok daha kidemli ve yüksek rütbeli subaylarin, asker kisiler aleyhine yaptiklari idari islem ve eylemleri açilan davalar yoluyla denetlemeleri tabiidir. Bunun askeri disiplin ve hiyerarsi ile ilgisi yoktur. Rütbe sahibi olmak, bir hakimin hakimlik niteligini degistirmez. Kaldi ki, Cumhuriyet dönemi basindan beri askeri mahkemeler ve askeri hakimler mevcuttur. Gerektiginde, küçük rütbeli bir hakim bile, kendisinden çok kidemli bir subayi mahkemede yargiliyabilmektedir. Su halde, belirtilen bu mahzur mantikli ve gerekli degildir.

- Danistay'in askeri idari islem ve eylemleri denetlemesi isabetli olmayacaktir. Çünkü, ne kadar hakkaniyet ve idare hukuku ilkelerine siki sikiya bagli olurlarsa olsunlar, Danistay üyelerinin askeri idarenin "askeri gerekleri"ni geregince bilip, takdir ederek buna göre karar vermeleri mümkün olamayacaktir. Bu, ancak askerligin içinden yetisip gelen ve meslekleri itibariyle hukuk nosyonu ile donatilmis ve bu iki özelligi bünyesinde toplayan askeri hakimler eli ile yapildigi takdirde daha faydali olacaktir.

- Idari yarginin bütünlügü fikri "mutlak ve istisnasiz" bir kural olarak düsünülemez. "Toplumsal yapi ve sosyal seviye" idari yarginin bütünlügü ilkesinin gözardi edilerek, bünyeye en uygun ve ideal olan bu sistemin tercihini ve "Idari Yarginin Bütünlügü" seklindeki teorinin ihmalini gerektirebilir.

Komisyon, belirttigi bu gerekçelerle tasariya katilmadigini raporunda zikretmis ve "...bu itibarla, Askeri Yüksek Idare Mahkemesinin kaldirilmasina iliskin Hükümet tasarisi komisyonumuzca benimsenmemis, ancak dokuz yili askin bir uygulamadan edinilen tecrübeye dayanilarak, mahkemenin kurulus ve isleyisinde aksayan yönlerin düzeltilmesi, günün zorlayici sartlari karsisinda personel tasarrufuna gidilmesinin yerinde olacagi düsüncesi ile, 1602 sayili Askeri Yüksek Idare Mahkemesi Kanununda bazi degisikliklerin yapilmasi ve mahkemenin göreve devaminin yararli olacagi ilkesi benimsenmistir." seklindeki rapora ek olarak, 1602 sayili Askeri Yüksek Idare Mahkemesi Kanununun bazi maddelerinin degistirilmesine iliskin kanun tasarisini Milli Güvenlik Konseyinin onayina sunmustur.

Komisyonun hazirladigi tasari "Askeri Yüksek Idare Mahkemesi Kanunu ile Askeri Hakimler Kanununda Degisiklik Yapilmasi Hakkinda Kanun Tasarisi" basligini tasimakta ve 10 asil madde ile 6 ek geçici maddeden meydana gelmekteydi.

Milli Güvenlik Konseyi Milli Savunma Komisyonunca hazirlanarak Milli Güvenlik Konseyine sunulan kanun tasarisi, 25.12.1981 tarih ve 2568 sayili Kanun olarak Konseyce kabul edilmistir.

Tasari, Askeri Yüksek Idare Mahkemesi Kanununun 34 maddesini degistiriyor ya da kaldiriyor ve 6 Ek geçici madde ekliyordu. Milli Güvenlik Konseyince 2568 sayili Kanun olarak kabul edilen nihai metin, hemen hemen tasari ile paralellik arzetmektedir.

Ancak, 1602 sayili Kanunun 7, 10, 14, 21, 24 ve 80 nci maddelerinde yapilacak degisikliklerle ilgili olarak Komisyonca hazirlanan metinler, Milli Güvenlik Konseyince kismen degistirilerek kabul edilmistir. Diger maddelerde yapilan degisikliklerde ise, Komisyonca önerilen ve Konsey'ce kabul edilen metinlerde bir farklilik yoktur.

Komisyon tasarisinda, 1602 sayili Kanuna 6 Ek Geçici Madde eklenmesi önerilmis; Milli Güvenlik Konseyince bir fazlasiyla 7 Ek Geçici Madde olarak kanunlastirilmistir. Ek Geçici 1 ve Ek Geçici 2 nci madde metinlerinde Konsey'ce degisiklik yapilmistir. Kanunlasan Ek Geçici 5 nci madde metni ise, Komisyon tasarisinda mevcut degildir.

Böylelikle, 2568 sayili Kanunla, 1602 sayili Kanunun maddelerinin üçte birinden fazlasi (92 maddeden 34'ü) degistirilmis olmaktadir.

2568 sayili Kanun, 1602 sayili Kanunu üçte bir oraninda degistirmekle kalmamis; ayni zamanda bir Anayasa degisikligi olarak yürürlüge girmistir.

Kanunun getirdigi degisiklikleri, mahkemenin kurulusuna ve yapisina iliskin degisiklikler ve mahkemenin görevine iliskin degisiklikler seklinde tasnif etmek mümkündür.

Ilk gruba giren degisiklikleri ise söyle siralayabiliriz:

- Mahkemenin daire sayisi üçten ikiye indirilmistir.

- Eskiden 8 olan dairelerdeki üye sayisi 7'ye indirilmistir.

- Mahkeme ikinci baskanligi müessesesi kaldirilmistir.

- Mahkeme Baskanun sözcüsü ünvani Bassavci olarak degistirilmistir.

- Daireler Kurulunun üye sayisi 10'dan 7'ye indirilmistir.

- Baskanlar Kurulunun üye sayisi eskiden oldugu gibi ayni (5 kisi) kalmakla beraber, yapisal degisiklige ugramistir.

- Disiplin Kurulunun üyesi sayisi 6'dan bese indirilmistir.

- Mahkemenin subay üyeleri için yeni düzenlemeler getirilmistir.

Bu meyanda; eskiden var olan general-amiral rütbesindeki subaylarin da üye seçilme imkani kaldirilmis, mahkemenin subay üyelerinin kurmay sinifi subaylar arasindan (Yarbaylikta iki yilini doldurmus ve Albaylikta üç yilini doldurmamis subaylar) seçilmesi esasi kabul edilmistir. Subay üyeler için yeniden süre ile görev yapma esasi getirilmis ve bu süre "En çok dört yil" olarak kabul edilmistir.

- Mahkemenin askeri hakim üyelerinin, en az yarbay rütbesinde 1 nci sinif askeri hakimler arasindan seçilmesi esasi kabul edilmistir.

- Askeri hakim üyelerin seçimine iliskin yeni düzenleme getirilmistir. Buna göre; mahkemenin askeri hakim sinifindan olan üyeleri, bu siniftan olan baskan ve üyeler tam sayisinin salt çogunlugu ile her bos yer için gösterilecek üç aday arasindan Cumhurbaskani'nca seçilecektir.

Görüldügü üzere, artik mahkemenin tüm üyeleri degil, yalnizca hakim üyeler, bu siniftan üye adaylarini tespit edip seçebileceklerdir.

- Mahkemenin Baskan, Bassavci ve Daire Baskanlarinin askeri hakim sinifindan olmasi kurali getirilmistir.

- Mahkeme Genel Sekreteri için ayri bir kadro ihdas edilmis ve ayni zamanda üyenin üyelik hukuku sakli tutulmustur.

Mahkemenin görevine iliskin degisiklikleri ise su ana basliklar altinda toplamak mümkündür:

- Mahkemenin görevinin ana sinirlarini çizen 1602 sayili Kanunun 20 nci maddesi yeniden düzenlenmistir. Buna göre; Askeri Yüksek Idare Mahkemesi, askeri olmayan makamlarca tesis edilmis olsa bile asker kisileri ilgilendiren ve askeri hizmete iliskin islem ve eylemlerden dogan uyusmazliklarin ilk ve son derece mahkemesi olarak yargi denetimini ve diger kanunlarda gösterilen görevleri yapmakla yükümlüdür. Askerlik yükümlülügünden dogan uyusmazliklarda, ilgilinin asker kisi olmasi sartinin aranmayacagi da maddede belirtilmistir.

- Eskiden mahkemenin görevi içinde olan "Yorum Davalari" kaldirilmistir.

- Devlet Baskaninin ve Yüksek Askeri Sura'nin tasarruflari ile Sikiyönetim Komutanlarinin 1402 sayili Kanunda belirtilen tasarruflari yargi denetimi disinda birakilmistir.

- Idari Yargi yetkisinin, idari islem ve eylemlerin hukuka uygunlugunun denetimi ile sinirli bulundugu, yerindelik denetimi yapilamayacagi, idari yargi yetkisinin yürütme görevinin kanunlarda gösterilen sekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kisitlayacak tarzda kullanilamayacagi, idari islem ve eylem niteliginde ya da idarenin takdir yetkisini kaldiracak biçimde yargi karari verilemeyecegi esaslari kabul edilmistir.

- Yürütmenin durdurulmasi kararlarinin verilmesi konusunda yeni düzenleme getirilmistir. Buna göre; mahkemenin açilan bir davada yürütmenin durdurulmasina karar verebilmesi için, idari islemin uygulanmasi halinde telafisi güç veya imkansiz zararlarin dogmasi ve idari islemin açikça hukuka aykiri olmasi sartlarinin birlikte gerçeklesmesi gerekmektedir. Buna ilaveten, mahkemenin her halûkârda gerekçe göstermesinin gerekli oldugu da belirtilmistir.

Bu genel kuralin istisnalari olarak da; savas halinde, Sikiyönetim uygulamalarinda Sikiyönetim ilan edilen bölgelerden alinan veya bu bölgelere naklen atanmalari yapilan personele iliskin olarak açilan iptal davalarinda ve olaganüstü haller sebebiyle alinan tedbirlerin uygulanmasinda görevlendirilen kamu personelinin naklen atanmalarina iliskin iptal davalarinda yürütmeyi durdurma karari verilemeyecegi hüküm altina alinmistir.

Ayrica, yürütmenin durdurulmasina karar verilen dava dosyalarinin tekamül etmelerinden itibaren 30 gün içinde karara baglanmamasi halinde, yürütmeyi durdurma kararinin kendiliginden hükümsüz kalacagi da ifade edilmistir.

Askeri Yüksek Idare Mahkemesi Kanununda yapilan diger degisiklikler, mahkemenin isleyisi ve idari yargilama usulüne iliskindir.

XI. 1982 Anayasasinda Askeri Yüksek Idare Mahkemesi :

12 Eylül 1980 sonrasi teskil ettirilen Danisma Meclisi yeni Anayasayi hazirlama görevini de üstlenmistir.

Danisma Meclisi Anayasa Komisyonu, kendisine iletilen çesitli üniversite, kamu kuruluslari, diger özel kuruluslar ve kisilerden gelen Anayasa'ya iliskin görüsleri de dikkate alarak hazirladigi Anasaya Tasarisina iliskin raporunda; Askeri Yüksek Idare Mahkemesi ile ilgili düzenlemeye iliskin olarak, su gerekçeye yer vermistir:

"Askeri Yüksek Idare Mahkemesi, 1961 Anayasasinin 140 maddesinde Danistay ile birlikte düzenlenmistir. Danistay'in varligina ragmen, Askeri Yüksek Idare Mahkemesinin kurulmasindaki nedenler gözönüne alinarak, burada ayri bir madde halinde düzenlenmesi uygun görülmüstür." denilmektedir.

Bu gerekçeden sonra, komisyonca hazirlanan Anayasa Tasarisinin 194 ncü maddesi Askeri Yüksek Idare Mahkemesini düzenlemektedir.

Danisma Meclisi Anayasa Komisyonunca hazirlanan, Askeri Yüksek Idare Mahkemesine iliskin Anayasa Tasarisinin 194 ncü maddesiyle ilgili görüsmelere, Danisma Meclisi Genel Kurulunun 13.9.1982 tarihli 150 nci birlesiminde baslanmistir.

Birlesimin baslangicinda, Anayasa Komisyonunun hazirladigi tasari metni Genel Kurulda okunduktan sonra, maddeyle ilgili bir degisiklik önergesi verilmistir.

Madde üzerindeki görüs bildirimi ve açiklamalardan sonra, söz alan Anayasa Komisyonu sözcüsü; Komisyonun Anayasa Taslagini hazirlarken, Askeri Yüksek Idare Mahkemesinin de yüksek mahkemeler arasinda bagimsiz bir mahkeme olarak düzenlenmesini benimsedigini, madde düzenlemesinde Askeri Yüksek Idare Mahkemesi Kanununun sik sik degismekte bulunmasi, daire adedi, seçim usulü, seçileceklerin nitelikleri hakkindaki degisikliklerin devam edegelmesi ve en son olarakta 25.12.11981 tarih ve 2568 sayili Kanunla getirilen düzenlemenin; mahkemenin kurulus biçimini, üyelerin seçim yöntemi, aday gösterileceklerin adedi ve neticede Cumhurbaskani tarafindan seçilecegi hususlarinin detayli biçimde düzenlenmis bulunmasi nedeniyle, bunu ayrica Anayasanin 194 ncü maddesi metninde düzenlemeye gerek görmedigini, bu hükümlerin kisa sürede yeniden degismesi ihtimalinin gözönüne alindigini, Genel Kurulca buna gerek görülürse, bu madde içerisinde yeni bir düzenlemeye gidilerek açiklik getirilebilecegini belirtmistir.

Daha sonra, birlesimi yöneten baskan, bildirilen görüsler isiginda hazirlanan önergelerin dikkate alinmasi yolunda, Anayasa Komisyonu sözcüsünün olumlu görüsünü de alarak, Genel Kurulda oylama yaptirmis ve yapilan oylama sonunda, önergelerin dikkate alinmasi kabul edilerek, madde dikkate alinan önergelerle birlikte komisyona geri verilmistir.

Maddeyle ilgili ikinci görüsmeler, Danisma Meclisinin 15.9.1982 tarihli 151 nci birlesiminde yapilmistir.

Birlesimin baslangicinda, Anayasa Komisyonu Baskani, Danisma Meclisi Baskanligina hitaben bir sunus yazisi ile birlikte düzenledigi maddeyi iletmistir.

Sunus yazisinda, 150 nci birlesiminde verilen önergeler dikkate alinarak 194 ncü maddenin yeniden düzenledigi belirtilmekte ve ek olarak madde metni yer almaktadir.

Anayasa tasarisinin tümü üzerindeki son görüsmeler sirasinda, Danisma Meclisince madde numarasi 170 olarak degistirilen Askeri Yüksek Idare Mahkemesini düzenleyen bu madde, Danisma Meclisinin 22.9.1982 tarihli 155 nci birlesiminde son kez oylanmis, maddeye iliskin herhangi bir önerge verilmediginden, Genel Kurulca aynen kabul edilmistir.

Anayasa Komisyonunun, Genel Kurulda yapilan ilk görüsme sirasinda verilen önergeler dikkate alarak yeniden düzenledigi ve Danisma Meclisince aynen kabul edilen maddeye iliskin yeni gerekçesinde ise su görüslere yer verilmistir:

"Askeri Yüksek Idare Mahkemesi, asker kisileri ilgilendiren ve askeri hizmete iliskin idari islem ve eylemlerin yargisal denetimini yapmakla görevlidir. Bu görevi ilk ve son derece mahkemesi sifatiyla yapar. Idari nitelikteki askeri islem, eylem ve kararlarin özellikleri, Danistay'in görevine giren islerin özelliginden, çok daha farkli ve herhangi bir konuda takdire yer verilmesi gerekirken, askeri eylem ve islemin askerlik alanindaki derece ve etkisine bakilarak yapilmasi zorunlu oldugundan, Askeri Yüksek Idare Mahkemesinin kurulmasi zorunlu olmustur. Mahkemede hakim sinifindan olan ve olmayan askeri sahislar mevcuttur. Ancak, Mahkemenin Baskani, Baskanun sözcüsü, Daire Baskanlari hakim sinifindan olmak gerekir" denilmektedir.

Danisma Meclisi Genel Kurulunca kabul edilen Askeri Yüksek Idare Mahkemesini düzenleyen Anayasa Tasarisinin 170 nci maddesi aynen su sekildeydi:

"Madde 170 - AYIM, asker kisileri ilgilendiren ve askeri hizmete iliskin idari islem ve eylemlerin yargisal denetimini yapan ilk ve son derece mahkemesidir.

Askeri Yüksek Idare Mahkemesinin hakim sinifindan olan üyeleri, mahkemenin bu siniftan olan baskan ve üyeleri tam sayisinin salt çogunlugu ile en az yarbay rütbesinde birinci sinif askeri hakimler içinden her bos yer için gösterilecek üç aday arasindan; hakim sinifindan olmayan üyeleri, iki yilini doldurmus kurmay yarbaylarla, albay rütbesinde üç yilini doldurmamis kurmay subaylar içinden Genelkurmay Baskanliginca her bos yer için gösterilecek üç aday arasindan Cumhurbaskani'nca seçilir.

Askeri hakim sinifindan olmayan üyelerin görev süresi en fazla dört yildir.

Mahkemenin baskani, Baskan sözcüsü, Daire Baskanlari hakim sinifindan olanlar arasindan seçilir.

Askeri Yüksek Idare Mahkemesinin kurulusu, isleyisi, yargilama usulleri, hakimlik teminati ve askerlik hizmetinin gereklerine göre kanunla düzenlenir."

Milli Güvenlik Konseyi Anayasa Komisyonu, Danisma Meclisince kabul edilen Anayasa Tasarisi üzerindeki çalismalari hitaminda, Konsey'e sundugu 17 Ekim 1982 tarihli raporunda; Danisma Meclisince 170 nci madde olarak düzenlenen Askeri Yüksek Idare Mahkemesine iliskin Anayasanin 157 nci maddesinde yaptigi degisiklige gerekçe olarak su düsüncelere yer vermistir:

"Askeri Yüksek Idare Mahkemesinin görevine açiklik getirilerek, askeri hizmete iliskin idari islem ve eylemlerden dogan uyusmazliklarin denetiminin bu mahkemede görülecegi belirtilmis, önceki maddedeki gerekçe ile seçimde 'gizli oy' getirilmis, üyelerin niteliklerine ve rütbelerine iliskin kayitlamalar kanuna birakilmis, 'Baskanun sözcüsü', 'Bassavci' olarak degistirilmis, Baskan, Bassavci ve Daire Baskanlarinin hakim sinifindan olanlar arasindan rütbe ve kidem sirasina göre atanacagi ifade edilmistir." denilmektedir.

Milli Güvenlik Konseyi Anayasa Komisyonunca degistirilerek kabul edilen, Askeri Yüksek Idare Mahkemesini düzenleyen Anayasa tasarisinin 157 nci maddesi, Milli Güvenlik Konseyince aynen tasvip edilmis ve halkoyuna sunularak Anayasa hükmü olarak kanunlasmistir.

Askeri Yüksek Idare Mahkemesini düzenleyen, Anayasa metni olarak kanunlasan 157 nci madde ile, Danisma Meclisince kabul edilen 170 nci madde arasinda baslica su farkliliklar mevcuttur:

- Mahkemenin, askeri olmayan makamlarca tesis edilmis olsa bile, asker kisileri ilgilendiren ve askeri hizmete iliskin uyusmazliklarin yargi denetimini yapmakla yükümlü olduguna dair hüküm, Danisma Meclisi metninde bulunmamaktadir.

- Mahkemenin hakim üyelerinin aday seçiminin gizli oyla yapilacagi esasi, Danisma Meclisi metninde yer almamaktadir.

- Askerlik yükümlülügünden dogan uyusmazliklarda, ilgilinin asker kisi olmasi sartinin aranmayacagina iliskin hüküm, Danisma Meclisi metninde yoktur.

- Mahkemenin subay üyelerinin sinif ve rütbelerine iliskin ayrintilarinin düzenlendigi Danisma Meclisi metnine, Konsey'ce kabul edilen Anayasanin 157 nci maddesinde yer verilmemistir.

Görüldügü üzere, 1982 Anayasasinin Askeri Yüksek Idare Mahkemesini düzenleyen 157 nci maddesi; daha önce 25.12.1981 tarih ve 2568 sayili Kanunla degisen 1602 sayili Kanunun getirdigi esaslarla hemen hemen ayni hükümleri ihtiva etmektedir. Su kadarki; 1982 Anayasasi ile, 2568 sayili Kanunla yapilan düzenleme bir Anayasa hükmü haline getirilmistir.