Tanıma Ve Tenfiz
From Hukuk Wiki
Tanıma ve Tenfiz Davaları :
Görevli Mahkeme : Asliye Hukuk Mahkemesi
Yetkili Mahkemeler : Kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki ikametgahı yoksa sakin olduğu yer mahkemesi, Türkiye'de ikametgahı veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara,İstanbul ve ya İzmir Mahkemelerinden birinden istenebilir. Kamu düzenine ilişkin olmadığı için re'sen yetki gözönüne alınamaz. İlk itiraz olarak ileri sürülmelidir.
Tanıma ve tenfiz davalarında Husumet: Dava hasımlıdır ve davalı;Yabancı mahkemenin vermiş olduğu kararda ki diğer taraf,(uygulama da özellikle avukatların talebi üzerine bazen hasımsız olarak açıldığı ve karar verildiği görülmektedir. Ancak kesinlikle bu uygulama usulsüzdür. Müfettişlerin incelemesi sonucu Yazılı emir yoluna gidildiğini hatırlatırım .J )
1- Bağımsız bir davadır. Duruşmalı yapılır. Kesinlikle evrak üzerinde karar verilemez.
2- Temyizi kabildir ve icra ve infazı durdurur.
Tanıma ve Tenfiz davasının şartları:
1- Yabancı Mahkeme tarafından verilmiş bir mahkeme kararının aslı olmalı,
2- Verilen bu karar o ülkede kesinleşmiş olmalı,
3- Yabancı Mahkeme Kararının tamamının yeminli tercüman tarafından Türkçe'ye tercüme edilmiş ve resmi kurumlar tarafından (noter) tasdik edilmiş onaylı sureti bulunmalı.
4- Tenfizi istenen kararın mutlaka mahkeme tarafından verilmesi ve mahkeme hükmü niteliği taşıması gerekir. Belediye , Eyalet valiliği gibi idari birimlerin verdiği kararın tenfizine karar verilemez.
5- TC. ile ilamın verildiği yabancı devlet arasında yasadan doğan fiili veya hukuki karşılıklılık (mütekabiliyet) veya bu konuda anlaşma (sözleşme)olmalıdır.
6- Yabancı Mahkeme Hükmünün kamu düzenine açıkça aykırı olmaması gerekir, (örneğin Türk hukukunda aslonan velayet konusunda küçüklerin menfaatleridir. (Ruhsal ve Düşünsel gelişimi). Eğer bu kural göz ardı edilmiş ise tenfiz kararı verilemez.)
7- İlamın Türk Mahkemelerinin kesin yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması gerekir.(Taşınmazın aynına ilişkin davalarda Türk mahkemelerinin yetkisi kesindir. Ancak boşanma , ayrılık ve evliliğin iptali gibi davalarda kesin yetki yoktur.)
8-Yabancı ülke kanunları uyarınca kendisine karşı tenfizi istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyapta hüküm verilmiş olsa dahi, bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemelerine itiraz etmemiş olması gerekir. İtiraz etmiş ise davanın reddine karar verilmelidir. Kısacası Tenfiz kararı verilebilmesi için yabancı mahkeme tarafından usulüne uygun olarak karşı tarafa savunma hakkı verilmesi gerekir.
9- Türklerin kişi hallerine ilişkin yabancı ilamda Türk kanunlar ihtilafı kuralları gereğince , yetkili kılınan hukukun uygulanmamış ve Türk vatandaşı olan davalının tenfize bu yönde itiraz etmemiş olması gerekir. (2575 sayılı kanun 13.madde) Diğer bir anlatımla Türk kanunlar ihtilafı kuralları gereğince Türklerin boşanma davaları için öngörülen hukukunun uygulanmadığının belirlenmesi ve bu yönde davalının itirazda bulunması halinde tenfiz kararı verilemez.
Tanıma ve Tenfiz davalarında dikkat edilmesi gereken hususlar:
1- Tanıma veya Tenfiz davaları Basit yargılama Usulüne tabidir. Dolayısıyla Davalının 10 günlük süre içerisinde cevap verme zorunluluğu yoktur.
2- Dava hasımlıdır ve davalı Yabancı mahkemenin vermiş olduğu karardaki diğer taraf,(uygulama da bazen hasımsız olarak açıldığı görülmektedir. Ancak kesinlikle bu uygulama usulsüzdür. Yazılı emir yoluna gidildiği sık sık görülmektedir.
3- Davalının bildirilen adresine meşruhatlı davetiye çıkartılır. Uygulamada yabancı uyruklu eş Türkiye'de bir avukata vekalet vermekte ve Davacı vekili sıfatı ile dava açılmakta, Türk vatandaşı olan diğer tarafın Türkiye'de ki adresine tebligat çıkartılmaktadır.
4- Taraflar duruşmaya gelmezlerse HUMK 409 maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
5- Yabancıların, kendi ülkelerindeki adresi araştırılmadan ilânen tebligat yapılamaz.
6- Türkiye'de ikametgahı olmayan Türk vatandaşı olan kişilerin mutlaka Teminat göstermesi gerekir.
7- Karşılıklılık anlaşmasında adli yardımlaşma hükmü var ise teminat gösterme zorunluluğu yoktur. Eğer teminattan muafiyet sözleşmesi var ise kesinlikle teminat alınamaz. Teminatın miktarı ise hakimin takdirine bağlıdır.
8- Adli tatilde bakılabilir.
9- Tenfiz işlemlerinde yabancı mahkeme kararı iyi okunmalıdır, çünkü sadece bu kararın tenfizi veya tanınması talep edilebileceğinden ve bu karar kapsamının dışına çıkılamaz. Örneğin "tarafların boşanmasına" gibi ifade kullanılamaz. Sadece " ... yer mahkemesinin ... tarih ve ... sayılı kararının tanınmasına yada tenfizine " denilmekle yetinilir. Yabancı mahkeme kararında tazminattan söz edilmemiş ise ayrıca tazminata da hükmedilmesi usulsüzdür.
10- Türkiye'de açılan Boşanma davası ıslah ile tanıma yada tenfize dönüştürülebilir.
11- Tenfiz ve Tanıma kararı ile yabancı mahkeme ilamı kesin hüküm ve kesin delil kuvvetine sahip olur.
12- Tenfiz ve Tanıma kararı ile Yabancı mahkeme ilamına dayanılarak Türkiye de bir hukuki işlem yapılabilir ve Türk mahkemeleri tarafından verilmiş ilam gibi işlem görür.
13- Boşanma ile ilgili karar Türk mahkemeleri tarafından tanınıncaya ve tanıma kararı kesinleşinceye kadar evlenme hukuken hükmünü devam ettirir.
Tanıma ile Tenfiz arasındaki farklar :
a)Tenfiz de Yabancı ülke kanunları uzarınca kendisine karşı tenfizi istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmış veya o mahkemede temsil edilmiş olması yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyapta hüküm verilmiş olsa dahi , bu kişinin yukarıda ki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemelerine itiraz etmemiş olması gerekir. Tanımada ise böyle bir koşul yoktur.
b) Tenfiz de aranan T.C. ile ilamın verildiği yabancı devlet arasında yasadan doğan fiili veya hukuki karşılıklılık (mütekabiliyet) veya bu konuda anlaşma(sözleşme) şartı Tanımada aranmamaktadır. Özetle 2675 sayılı kanunun 38.maddesinin a ve d bendi aranmaz.